Aktife Kayıtlı ATİK’lerin Çalınması Halinde Vergi Uygulaması
I.GİRİŞ
Ticari hayatta işletme aktifinde kayıtlı bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (ATİK) çalınması durumuyla karşılaşılabilmektedir.
Bu gibi durumlarda vergi mevzuatı kapsamında çalınan ATİK’lerin giderleştirilmesi, aktiften düşürülmesi veya KDV uygulamasının nasıl yapılacağı hususları önem arz etmektedir.
II. İLGİLİ MEVZUAT
II.1. Vergi Usul Kanunu Yönünden Uygulama
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
227.maddesinde; tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu,
229.maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesika olduğu,
278.maddesinde; kıymeti düşen malların maliyet bedeli yerine emsal bedeli ile değerlendirileceği,
317.maddesinde; amortismana tabi olup
- Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden;
- Yeni icatlar dolayısıyla teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz bir hale gelen;
- Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan;
Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin müracaatları üzerine ve ilgili Bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen “Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri uygulanacağı,
329.maddesinde yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrıyan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (Amortismanlı olanlarda ayrılmış olan amortisman çıktıktan sonra kalan değerden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkın kar veya zarar hesabına geçirileceği,
Ancak alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabileceği, bu süre içinde kullanılmamış olan tazminat farklarının kara ilave olunacağı,
Hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerine göre sermaye veya sermayenin herhangi bir unsurunda meydana gelen değer kayıplarının;
- Düşük bedelle değerlendirilmesi veya
- Değişik yollarla sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi,
- Esas olarak ticari ve zirai faaliyetlerin normal bir şekilde işleyişinden veya tabii afetler yüzünden değer kaybına uğramasından doğmuş olması
şartlarına bağlanmıştır.
Başka bir ifadeyle aktife kayıtlı olup çalınan ATİK’in fevkalade amortisman yoluyla zarar yazılması mümkün bulunmamaktadır.
II.1.a. Fatura Düzenlenmesi
Çalınan ATİK sebebiyle sigortadan tazminat alınmış olması durumunda söz konusu tazminat için sigorta şirketi adına fatura düzenlemesi gerektiği açıktır.
Diğer taraftan;
Gelir İdaresi çalınan iktisadi kıymetin kayıtlardan çıkarılmasında fatura düzenlenmesine gerek bulunmadığı yönünde irade beyanında bulunmuştur.
II.2. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Uygulama
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37.maddesine göre her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.
Aynı Kanunun 38.maddesinde bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olarak tanımlanmış ve dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği
- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunacağı ve
- Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41.maddeleri hükümlerine uyulacağı
Hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6.maddesinde
- Kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
- Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
Hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasal hükümlere göre işletmeye kayıtlı olup çalınan ATİK mahiyetindeki varlıkların kayıtlı değerinin veya bedelinin gider veya maliyet olarak dikkate alınması mümkün değildir.
II.2.a. Çalınan ATİK İçin Sigortadan Tazminat Alınması
Çalınan ve işletme aktifine kayıtlı ATİK ile ilgili olarak işletme tarafından sigortadan tazminat alınmış olması halinde sigortadan alınan tazminatın gelir hesaplarına kayıt edilmesi gerekir.
II.3. Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden Uygulama
3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu düzenlenmiştir.
60 Seri No.lu KDV Sirkülerinde açıklandığı üzere;
Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV’nin konusu bakımından kavranmamıştır.
Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.
Buna göre;
Bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmeyen veya buna bağlı olarak ortaya çıkmayan sigorta tazminatları KDV’nin konusuna girmemektedir. Bu durumda, sigortalının hasar gören iktisadi kıymet için sigorta şirketinden aldığı tazminat için KDV hesaplanması söz konusu olmayacaktır.
III. SONUÇ
Bu yazımızda Gelir İdaresinin irade beyanları da dikkate alınarak aktife kayıtlı ATİK’lerin çalınması durumunda VUK, Gelir ve Kurumlar Vergisi ile KDV Kanunu bakımından değerlendirme yapılmıştır.
Ticari ve sınai hayatta işletme aktifine kayıtlı kıymetlerin çalınması durumuyla karşılaşılabilmektedir.
Kanaatimizce;
- Bazı şartların öngörülmesi ve
- Yasal düzenlemesi yapılmak suretiyle
işletmenin iradesi dışında meydana gelen çalınma şeklindeki zararların gider yazılabilmesi gerekir.