Günümüz Ekonomisinde Büyümenin ve Değişimin Kaçınılmazlığı
I. GİRİŞ
Yeni küresel ekonomik düzende her şey çok hızlı değişmektedir. Bu hızlı değişim; yeni bilgi ve yeni teknoloji ile gerçekleştirilmektedir. Teknolojik ürünlerdeki süratli ivme, beraberinde yeni imalat tekniklerini getirmektedir.
II. MAKSİMUM KAR
Yeni bilgi ve yeni teknoloji; arkasından değişimi gerçekleştirmektedir. Sonuç olarak ortaya çıkan “değişim” iki türlü olmaktadır: Yatay ve dikey büyüme.
Büyüme ile beraber şu sonuç meydana gelmektedir: Az ürün miktarıyla çok kazanç elde etme.
Günümüz küresel ekonominin çok önemli iki anahtarı yeni bilgi ve yeni teknoloji, finans olarak güçlü olmayı beraberinde lazım kılıyor.
Yeni ekonomi düzeninde her şey birbirine aşırı bağlı. Dolayısıyla ekonomi aktörleri sürpriz sonuçlarla karşılaşmak istemiyorsa; finans ihtiyacını karşılamada çok dikkatli olmak zorundadır.
III. AGRESİF BÜYÜMEK YERİNE
Hızlı büyümek, daha fazla büyümek; her insanın ve dolayısıyla her ekonomi aktörlerinin istediği bir durumdur.
Ancak bu hususun disipline edilmemesi, koşullara uyulmaması ve durum tespitinin iyi yapılamaması halinde; küçülmeyi ve hatta zararın neticesinde iflasları bile doğurabilmektedir.
Dolayısıyla hızlı ve hep daha fazla büyümek yerine –sürdürülebilir büyümenin– tercih edilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
III.1. Büyümek, Ancak Güçlü Bir Finansla Sağlanabilir
Büyümenin nihai hedefinde işletmenin satış tutarlarının artırılması veya inovatik ürünle daha fazla kar elde edilmesi bulunmaktadır. Ancak her iki durumun nasıl finanse edileceğinin belirlenmesi, büyümenin evvelindeki en önemli husustur.
Başka bir ifadeyle; işletmeler anılan artış için gereken finansmanı hangi kaynaklardan temin edeceklerini iyi planlamak zorundadırlar.
III.2. Finansman İçin Hangi Kaynaklar
Büyüyebilmek için başlıca iki finans kaynağı bulunmaktadır: Öz kaynaklar ve yabancı kaynaklar.
Bu bağlamda büyümek için planlanan ilave satışların marjinal getirisi hangi kaynağın rantabl olacağını da ortaya çıkarmaktadır.
Örneğin;
İlave bir “kar marjından yüksek bir maliyetle” gerekli ilave satışın veya inovatik ürünün finanse edilmesinde yabancı yani dış kaynağın kullanılması, aksine işletmenin küçülmesini netice verir.
Böyle bir durumda ancak özkaynaklardan finans sağlamak suretiyle büyüme yoluna gitmek, daha akıllıca olacaktır.
Dolayısıyla kar marjı daha yüksek ilave satışlar veya inovatik ürün satışı için dış finans kaynaklarının tercih edilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bir işletmede her iki kaynağın dengeli bir şekilde kullanılamaması yahut yeterli finansmanın sağlanamaması durumunda; işletme plansız bir şekilde büyüyecek ve zamanla “sürdürülebilir büyümeyi” gerçekleştiremeyecektir.
III.3. Yeni Ekonomide Güçlü Olabilmek İçin: Sürekli İlave Kaynak İhtiyacı
Olması gerekenden yavaş büyüyen, büyümesini finanse edemeyen veya fon bulmakta zorlanan işletmeler çok kısa zamanda günümüz küresel ekonomide rekabete yenik düşmektedir.
Bu sadece işletmeler için değil devletler ve ulusal ekonomiler için de geçerli bir durum teşkil etmektedir.
Günümüz ekonomik düzende yer alabilmek için sürekli büyümek gerekiyor. Her büyüme girişimi, ilave bir finansmana ihtiyacı doğurmaktadır.
Dolayısıyla bir işletme ne kadar büyürse, ihtiyaç duyacağı ilave kaynak da o kadar yüksek olacaktır. Bu kapsamda yeterli finansmanın sağlanamaması durumunda büyümek mümkün olamamaktadır.
Bu çerçevede;
Yeni Dünya Ekonomisinde “Finansman Temini” bir defalık” işlem değil “sürekli bir durum” teşkil etmektedir.
Bu sebeple sürekli büyümek için finansman kaynakları noktasında da çok güçlü olmak gerekmektedir.
IV. SONUÇ
Günümüz ekonomik düzende ekonomi aktörlerinin (işletmelerin ve şirketlerin)var olabilmek, rekabet edebilmek sağlıklı ve sürdürülebilir büyüyebilmesi için;
- Kısa, orta ve uzun vadede arzulanan büyüme oranı veya oranları belirlemesi
- Sonra büyüme oranının gerektirdiği finansman ihtiyacı tespit etmesi,
- Sonra da ek finansman ihtiyacını, uygun ilgili kaynaklardan temin etmesi
gerekmektedir.
Ancak bu durumda arzulanan büyüme oranları yakalanabilir; büyüme süreci, bu suretle sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilebilir.
Aksi takdirde kısa ömürlü şirketler kaçınılmaz olmaktadır.