Konaklama Vergisi ve Özellikli Durumlar
I.GİRİŞ
05/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 9’uncu maddesiyle 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun yeniden düzenlenen 34’üncü maddesinde ihdas edilen konaklama vergisi daha sonra yapılan düzenlemeler uyarınca ertelenmişti.
Başka bir erteleme olmazsa söz konusu vergi 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Konaklama vergisine ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı da (Gelir İdaresi Başkanlığı) verginin uygulamasına açıklık getirmek amacıyla taslak tebliğ yayımlamıştır. Tebliğ taslağına göre geceleme hizmeti alınması halinde kampinglerde konaklayanların geceleme ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla karşılayıp karşılamaması veya gecelemenin, işletmeye ait olsun olmasın çadır, çadır-araba, çekme karavan, motokaravan, bungalov gibi ünitelerde yapılması, hizmetin geceleme hizmeti mahiyetini etkilemeyeceği bu hizmetin konaklama vergisine tabi olacağı belirtilmiştir.
Bu çalışmamızda 2023 yılında hayatımıza girecek yeni bir vergi olan konaklama vergisi hakkında genel bir açıklama yapılarak özellikli durumlar hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.
II.KONAKLAMA VERGİSİNİN KONUSU
6802 sayılı gider Vergileri Kanunu’nun (bundan sonra kanun diye bahsedilecektir.) 34’üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca konaklama vergisinin konusunu, otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) oluşturmaktadır. Ayrıca geceleme hizmetinin; sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması, vergilendirmeye etki etmemektedir.
Mezkûr fıkrada, konaklama tesisleri bakımından bir sınırlandırma bulunmamakta olup, tesisin; türü, sınıfı, niteliği, ilgili mevzuatta yer alan tarif ve tanımlamaları ve ilgili mevzuata göre turizm işletmesi belgesi ve/veya işyeri açma/işletme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın, konaklama hizmeti sunan bütün tesislerde verilen yukarıda sayılan hizmetler vergiye tabi olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan herhangi bir geceleme hizmeti sunulmayan, mola noktaları gibi tesislerde verilen hizmetler ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (f) bendinde tanımlanan sosyal hizmet kuruluşlarınca korunmaya, bakıma ve yardıma ihtiyacı olanlara verilen geceleme hizmetleri verginin konusuna girmeyecektir.
Ayrıca konaklama vergisinin uygulanmasında hizmetten yararlananın uyruğuna ya da mukimlik durumuna bakılmamaktadır.
II.1.Konaklama Tesislerinde Verilen Geceleme Hizmeti
Taslak tebliğe göre konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti vergiye tabidir. Geceleme hizmeti, konaklama tesislerinde oda veya yer tahsis etmek suretiyle verilen, tesiste günlük yatma, barınma ve kalma hizmetini ifade eder. Konaklama tesisi bakımından, geceleme hizmetini ifa etmeye yönelik odanın (birden fazla kişinin bir arada konaklayabildiği odalarda yatağın) kişinin tasarrufuna bırakılması ile birlikte hizmet sunumu başlamış olur. Geceleme hizmeti alan kişinin gecelemeyi tamamlamaksızın tesisten ayrılmasının vergilendirmeye tesiri yoktur.
Kampinglerde, konaklayanların geceleme ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla karşılayıp karşılamaması veya gecelemenin, işletmeye ait olsun olmasın çadır, çadır-araba, çekme karavan, motokaravan, bungalov gibi ünitelerde yapılması, hizmetin geceleme hizmeti mahiyetini etkilemeyecektir.
II.2.Geceleme Hizmetiyle Birlikte Sunulan Diğer Hizmetler
Konaklama tesislerinde geceleme hizmetiyle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler konaklama vergisine tabi olduğu, buna göre, geceleme hizmetiyle birlikte konsept olarak pazarlanmak ve/veya satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi tüm hizmetler konaklama vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Bu çerçevede, oda artı kahvaltı, yarım pansiyon, tam pansiyon, her şey dahil, ultra her şey dahil v.b adlar altında pazarlanan ve/veya satılan ve tesis bünyesinde geceleme hizmetinin yanı sıra konsept kapsamında verilen tüm hizmetler verginin konusuna girmektedir.
Ayrıca, konaklama tesisinin türü, sınıfı, niteliği, bulunduğu yöre ve benzeri hususlar dikkate alınarak geceleme hizmeti kapsamında verilmesi ve geceleme hizmetine dâhil edilmesi mutat olan tüm hizmetler, geceleme hizmetinden bağımsız olarak ayrıca fiyatlandırılsa ve bedeli konaklayandan ayrıca tahsil edilse dahi vergiye tabi olduğu ifade edilmiştir.
Geceleme hizmetiyle birlikte sunulan diğer hizmetlerin, tesisin kendi imkânlarıyla veya tesis tarafından kısmen ya da tamamen tesis bünyesi dışından temin edilerek sunulmasının vergi uygulamasına etkisi yoktur. Konaklama tesisinde konaklamayanlara (geceleme hizmeti almayanlara) verilen hizmetler vergiye tabi değildir.
III.VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Kanunun 34’üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, konaklama vergisinde vergiyi doğuran olay, verginin konusuna giren hizmetlerin sunulması ile meydana geleceği belirtilmiş olup, bedelin bir kısmının veya tamamının hizmetin sunumundan önce veya sonra tahsil edilmesinin veya hiç tahsil edilmemesinin vergiyi doğuran olaya tesiri olmayacaktır.
Hizmetin sunulmasından önce fatura veya benzeri belgeler düzenlenmesi hallerinde vergiyi doğuran olay gerçekleşmeyecek, dolayısıyla, 5/10/2007 tarihli ve 26664 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde tanımlanan acentalara yapılan satışlarda, acentaya satış aşamasında vergi doğmayacaktır. Aynı şekilde acentanın satışı aşamasında da konaklama tesisi işleticisi bakımından vergiyi doğuran olay gerçekleşmeyecektir.
Dolayısıyla gerek acentalar üzerinden gerekse doğrudan konaklama tesisleri tarafından satışa konu edilen hizmetlerde, hizmetin konaklayana sunulması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşecektir.
Tesisi işletenlerin ve yakınlarının veya işletme personelinin konaklama hizmetlerinden karşılıksız olarak yararlandırılması ya da diğer şahıslara promosyon, eşantiyon, hediye, tanıtım ve benzeri adlar altında bedelsiz olarak konaklama hizmetleri sunulması hallerinde de vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş sayılacak ancak, konaklama tesisi bünyesinde, tesis personelinin yalnızca kendi kullanımı için tahsis edilmiş yerlerde gecelemesi bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
IV.VERGİNİN MÜKELLEFİ
Kanunun 34’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, konaklama vergisinin mükellefi verginin konusuna giren hizmetleri sunanlar olup konaklama hizmetlerinin sunulduğu tesisi fiilen işletenler konaklama vergisinin mükellefidir.
Tesisin mülkiyetinin işletene ait olup olmamasının, tesisin kamu veya özel sektör, gerçek veya tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği bulunmayan teşekküller tarafından işletilmesinin mükellefiyete tesiri yoktur. Konaklama vergisi mükellefiyeti, konaklama tesisinin tamamen veya kısmen işletmeye hazır hale getirilmesiyle birlikte faaliyete başlanılmasından önce tesis ettirilecektir.
V.İSTİSNALAR
Kanunun 34’üncü maddesinin yedinci fıkrasının (a) bendine göre, öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında öğrencilere verilen hizmetler vergiden müstesnadır. Dolayısıyla, istisna, ilgili mevzuat hükümlerine göre öğrencilere barınma hizmeti sunmak amacıyla işletilen öğrenci yurdu veya pansiyonları ile münhasıran öğrencilerin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerde bulunabildiği öğrenci kamplarında sunulan hizmetler için uygulanacaktır. Ancak yukarıda sayılan yerlerde arızi olarak öğrenci olmayanlara verginin konusuna giren hizmetlerin sunulması durumunda, söz konusu satışlar için istisna uygulanmayacaktır.
Yine Kanunun 34’üncü maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendine göre, karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve mensuplarına verilen hizmetler vergiden müstesnadır. Kanun hükmü uyarınca, diplomatik temsilcilikler ve konsolosluklar ile bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına yönelik istisna uygulaması karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yürütülecektir.
VI.MATRAH, ORAN VE YETKİ, VERGİNİN BELGELERDE GÖSTERİLMESİ
VI.1.Vergide Matrah
Kanunun 34’üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, KDV hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olacaktır. Dolayısıyla konaklama vergisi matrahına KDV dahil edilmeyecektir. Konaklama hizmetlerine ilişkin vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler de matraha dâhildir.
Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilecek, Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki cari kur esas alınacaktır.
Konaklama hizmetinin müşteriye acenta tarafından konaklama vergisi dahil satılması ve bu durumun konaklama tesisine ispat ve tevsik edilmesi şartıyla, konaklama vergisi konaklama tesisi tarafından konaklama hizmetine ilişkin acentaya düzenlenecek faturada gösterilmesi sağlanacaktır.
VII. VERGİ ORANI
Kanunun 34’üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, konaklama vergisinin oranı % 2 olup Cumhurbaşkanı, bu oranı bir katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, bu sınırlar içinde farklı oranlar tespit etmeye yetkilidir.
VIII. VERGİNİN BELGELERDE GÖSTERİLMESİ
Mezkur kanunun 34’üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilecek, bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamayacaktır. Konaklama vergisi, KDV matrahına dâhil edilmeyecek olup konaklama hizmetinin sunumundan önce fatura ve benzeri belge düzenlense dahi, bu belgede konaklama vergisi gösterilmeyecektir.
IX.VERGİLENDİRME İŞLEMLERİ
IX.1.Vergilendirme Dönemi ve Beyanı
Kanunun 34’üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, konaklama vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleridir.
Her bir vergilendirme dönemine ait konaklama vergisi, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine, KDV mükellefiyeti bulunmayanlarca ise tesisin bulunduğu yer vergi dairesine beyan edilecektir.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi kapsamında konaklama vergisine ilişkin tüm beyannamelerin elektronik ortamda verilmesi uygun bulunmuştur. KDV mükellefiyeti bulunan mükellefler işlettikleri tüm konaklama tesislerinin hesapladığı toplam vergiyi, KDV yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine, KDV mükellefiyeti bulunmayanlar ise her bir konaklama tesisinin hesapladığı vergiyi, konaklama tesisinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine verecekleri beyanname ile beyan edeceklerdir. Bunların, birden fazla konaklama tesisi için tek mükellefiyet tesis ettirmeleri durumunda ise, konaklama tesislerinin hesapladığı toplam vergiyi tek beyannameyle beyan edilecektir. Konaklama vergisi mükellefleri, bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi bu dönemlerle ilgili olarak beyanname vermek zorundadır.
IX.2.Tarh İşlemleri Tarhiyatın Muhatabı, Verginin Ödenmesi
Konaklama vergisi, mükellefin KDV yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesince, KDV mükellefiyeti bulunmayanlar bakımından ise konaklama tesisinin bulunduğu yer vergi dairesince, KDV mükellefiyeti bulunmayıp birden fazla konaklama tesisi için tek mükellefiyet tesis ettiren mükellefler bakımından konaklama vergisi ise beyannamenin verildiği yer vergi dairesince tarh olunacaktır.
Konaklama vergisi, bu verginin mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunacak olup mükellefin adi ortaklık olması durumunda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulacak ve konaklama vergisi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
IX.3.Düzeltme İşlemleri
Konaklama vergisinin yersiz veya fazla hesaplanması durumunda gerek mükellef gerekse alıcı/konaklayan nezdinde işlemin söz konusu vergi uygulanmadan önceki hale döndürülmesi esastır.
Dolayısıyla, fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, öncelikle mükellef tarafından alıcıya/konaklayana iade edilecek ve ilgili dönem beyanları düzeltilecek olup, mükellefin söz konusu işlemleri yapmasına mukabil fazla veya yersiz hesaplanan ve Hazineye ödenen verginin iadesi, 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde Standart İade Talep Dilekçesi ile nakden ya da bu dönemdeki veya gelecek dönemlerdeki vergi borçlarına mahsuben talep edilebilecektir.
X.SONUÇ
Konaklama vergisi, 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı kanunca değerli konut vergisi ve dijital hizmet vergisiyle birlikte Türk vergi sistemine dahil edilen vergilerden birisidir. Verginin, 2020 yılında yürürlüğe girmesi öngörülmüş olsa da, uygulanması öncelikle 2021 yılında daha sonra 2022 yılında olmak üzere iki kez ertelenmiştir. Başka bir erteleme olmazsa 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Konaklama vergisinin Türkiye gündemindeki yeri 2004 yılına uzanmaktadır. İl Özel İdaresi ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı’nda yer alan fakat o dönemlerde yasalaşmayan konaklama vergisine dair ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin alt komisyon raporlarından sağlanan çıkarımlara göre, verginin yasama bünyesinde oluşan ve gelişen iradesinde ön plana çıkan niteliği mahalli oluşudur. 7194 sayılı kanunla ihdas edilen aynı adlı verginin mahalli olma vasfından tamamen ayrılarak ulusal vergi niteliği kazandırıldığı görülmektedir.
Konaklama vergisinin tüketiciler tarafından ödenecek bir vergi olması esasen ülkemiz turizm sektörünün diğer ülkelerin turizm sektörleri ile rekabetinin etkilenmesi bakımından sorgulanmalıdır.
Türkiye dünyanın en fazla turist gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülkemize gelen turist sayısı ile söz konusu turistlere sunulan hizmetlerden elde edilen gelir arasındaki ciddi bir uyumsuzluk bulunmaktadır.
Konaklama bedelleri daha düşük olan Türkiye’de, fiyatlara %2 konaklama vergisi eklenmesinin göreceli olarak fiyatları pek de yükseltmeyeceği, bu değişikliğin uluslararası turizm rekabetini etkilemeyeceği düşünülebilir.
Ancak, ülkemize gelen yabancı turistlerin uygun fiyatlı tatil arayışında olan turistler olması ve yerli turistlerin alım gücünün de son yıllarda düşmüş olması birlikte dikkate alındığında, bütçe gelirlerini artırmak için getirilmiş bu vergi ile turizmin tanıtımının finansmanı için getirilmiş olan fonun turizm gelirlerinin düşmesine ve dolayısıyla, ciddi kurumlar vergisi ve daha önemlisi KDV kayıplarına yol açabileceği de göz ardı edilmemelidir.
Ancak elde edilen vergisel gelirin özelikle son yılarda rekor kıran turizm gelirlerinin artırılması ve ülke turizminin gelişmesi yönünde sarf edilmesi halinde olumlu etkiler yaratması sağlanabilir.
KAYNAKÇA
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu
Konaklama Vergisi Uygulama Genel Tebliği (Taslak)