Şirket Ortaklarına Ödenen Huzur Haklarının Vergilendirilmesi

0

I.TANIM

Şirket ortaklarının, müdürlerinin ve yönetim kurulu üyelerinin kanun ve ana sözleşme ile verilen yetki/görevleri kapsamında belirli sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmaktadır.

Huzur hakkı şirket faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine yönelik olarak tevdi edilen sorumluluk ve yükümlülükleri çerçevesinde ilgili kişilere verilen maddi karşılık olarak tanımlanabilir.

Bu yazımızda şirket ortaklarına ödenen huzur hakkı, değerlendirilmeye çalışılmıştır.

II.YASAL MEVZUAT

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesine göre;

Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

  1. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;

…” ,

Aynı Kanunun “Vergi tevkifatı” başlıklı 94.maddesine göre;

“Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

  1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

…vergi tevkifatı yapılır. 

”,

Gelir Vergisi Kanunun “Vergi tevkifatında uyulacak esaslar” başlıklı 96.maddesine göre;

“Vergi tevkifatı, 94’üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

…”,

Aynı Kanunun 23.maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde; “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).” hükmüne yer verilerek vergi matrahı belirlenmiştir.

II.1.Damga Vergisi İstisnası

7349 sayılı Kanunun 4.maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kağıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır.)” hükmü eklenmiştir.

Konu ile ilgili olarak 319 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “İstisnanın kapsamı ve uygulaması” başlıklı 4.maddesinde uygulamaya yön verilmiştir. Buna göre;

“… 

(5) Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, maaş ödemesinin yanı sıra aynı dönemde yapılan ve ücret olarak değerlendirilen prim, ikramiye, huzur hakkı, mesai ücreti, döner sermaye ücreti, ek ders ücreti gibi ödemeler de dikkate alınmak suretiyle kümülatif matrah esas alınarak vergilendirme yapılmaktadır. İlgili dönemlerde uygulanan indirim ve istisnalar bu ödemelerin toplamına bir kez uygulanmaktadır. Dolayısıyla ilgili ayda yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerin toplamına anılan istisnanın bir kez uygulanması gerekmektedir.

(6) 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Kanunun uygulamasında ücret sayılan ödemeler düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 62 nci maddesinde, işverenler hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları kapsamında çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmış ve 61 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ücret sayılan ödemeleri yapanlar da bu Kanunda yazılan ödevleri yerine getirmek bakımından işveren olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı, bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine, sporculara yapılan ödemeler gibi ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesinde, Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen istisnanın uygulanması mümkündür.

(7) Yapılan düzenleme ile 1/1/2022 tarihinden itibaren 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde düzenlemiş bulunan asgari geçim indirimi uygulaması kaldırıldığından bu tarihten itibaren yapılan ücret ödemelerinde asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır.

II.1.a.Birden Fazla İşverenden Ücret Alınması Halinde Damga Vergisi İstisnası Hangi Ücrete Uygulanacak 

319 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Birden fazla işverenden ücret alınması durumunda istisnanın uygulanması” başlıklı  7.maddesinde;

“(1) Aynı zamanda birden fazla işverenden ücret alınması halinde, istisna uygulaması, sadece en yüksek ücretin elde edildiği işveren tarafından gerçekleştirilecektir. Söz konusu işverene bu durumu bildirme yükümlülüğü hizmet erbabına aittir. Birden fazla işverenden aynı tutarda ücret alındığı durumda, istisnayı uygulayacak olan işvereni hizmet erbabı kendisi belirleyecektir. İstisnadan faydalanılan işverende, istisnanın tamamından faydalanılamaması durumunda kalan tutar için diğer işverende istisnadan faydalanılması mümkün değildir.”  

açıklamalarına yer verilerek istisna uygulamasının sadece en yüksek ücrete uygulanacağı karara bağlanmıştır.

III.HUZUR HAKKININ ÜCRET TANIMI KAPSAMINDA OLUP OLMADIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yazımızın önceki bölümlerinde açıklanan yasal ve idari düzenlemelere şirket ortaklarına yapılan huzur hakkı ödemelerinin ücret kabul edilmesi gerekir. Bu bağlamda; Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104.maddeleri uyarınca gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir.

IV.HUZUR HAKKKI ÖDEMELERİNDE GELİR VERGİSİ İSTİSNASI

Bu bağlamda, ücret kapsamında değerlendirilen söz konusu huzur hakkı ödemelerine, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde yer alan gelir vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Ancak huzur hakkı ödemesinin alındığı dönemde şirket ortaklarının birden fazla işverenden ücret geliri elde etmeleri halinde asgari ücret istisnasının sadece en yüksek ücret gelirine uygulanması gerekir.

ÖRNEK:

(A) Limited Şirket ortağı Bayan (B)’ye, huzur hakkı ödenmesine karar verilmiştir. Söz konusu karar, “Karar Defteri”ne yazılmıştır. Söz konusu kararda asgari ücretin % 110’u oranında huzur hakkı ödenmesine karar verilmiştir.

Buna göre; şirket tarafından ortak (B)’ye ödenmesine karar verilen huzur hakkının asgari ücrete tekabül eden kısmı için damga vergisi ve gelir vergisi tevkifatı istisnasından yararlanılabilecektir.

Ancak asgari ücreti aşan % 10’luk kısım için gelir vergisi tevkifatının ve damga vergisinin hesaplanması gerekir.

V.HUZUR HAKKININ GİDER OLARAK GÖSTERİLMESİ

Huzur hakkı esas itibariyle ücret olarak değerlendirildiğinden %15’ten %40’a kadar belirlenen dilimler dâhilinde gelir vergisi tevkifatına tabidir.

Ancak asgari ücrete tekabül eden kısım gelir vergisi istisnası kapsamında olduğundan tevkifat hesaplanmamaktadır.

Buna göre şirket ortaklarına ödenen huzur hakkının ilgili şirket tarafından gider yazılması mümkündür.

Kaynak:

– 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu,

– 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu,

– İlgili İdari Düzenlemeler

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir