Banka Teminat Mektuplarında Kontrgaranti İlişkisi ve Bu İlişkinin Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takipteki Önemi

0

ÖZ

Banka teminat mektubuyla, banka, lehtar ile muhatap arasındaki borç ilişkisinde lehtarın, muhataba karşı yerine getirmeyi taahhüt etmiş olduğu edim yükümlülüğünü yani borcunu garanti altına almaktadır. Lehtar, muhataba karşı üstlenmiş olduğu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması halinde banka teminat mektubu ile muhataba ödemede bulunmaktadır. Banka teminat mektubunda üçlü bir ilişki bulunmaktadır. Buna göre, lehdar ile muhatap arasındaki borç ilişkisinde muhatap karşı edimi(yani alacağını) garanti altına almak için lehtardan teminat istemektedir. Lehtarda, muhatabın teminat isteği üzerine bankaya müracaat etmektedir. Lehtarın müracaatı üzerine banka türüne göre muhataba hitaben bir banka teminat mektubu tanzim edip; muhataba ulaştırmaktadır. Muhatap tarafından söz konusu banka teminat mektubu kabul edilmiş olması halinde üçlü bir ilişki meydana gelmektedir. Bununla birlikte, banka lehtarın muhataba olan borcunu garanti altına alırken kendisi de muhtemel bir şekilde banka teminat mektubuna istinaden muhataba yapacağı ödemenin rücu edilmesini kolaylaştırmak için veya daha doğru bir ifade ile teminat altına alabilmesi için lehtar ile birtakım sözleşmeler yapmaktadır. İşte, bankanın, banka teminat mektubuna istinaden muhataba yapacağı ödemeleri geri alabilmesi teminat altına almak amacıyla lehtar ile yapmış sözleşmeye kontrgaranti ilişkisi olarak adlandırmaktadır. Bu ilişki aynı zamanda rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipteki uygulama anlamında da önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Banka Teminat Mektubu, Kontrgaranti, Lehtar, Muhatap.

I.GİRİŞ

Ticaret hayatında çoğu kere alacaklılar, çeşitli sebeplerden(borçluyu tanımaması vs.) dolayı karşı edimi yani kendi alacağını garanti altına almak istemektedirler. Alacaklılar(muhatap) borç ilişkisi kapsamında kendi alacağını teminat altına almak için borçlularından(lehtar) talepte bulunmaktadırlar. Borçlularda, alacaklının bu talepleri üzerine bankalar vasıtası ile muhataba hitaben tanzim edilmiş banka teminat mektupları vermektedirler.

Banka teminat mektuplarının işlevi ise, bankanın, borçlu- lehtar ile alacaklı-muhatap arasındaki borç ilişkisi kapsamında, lehtarın muhataba karşı üstlenmiş olduğu borcun yerine getirilmemesi halinde söz konusu riski garanti altına almasıdır.

Bankalar, lehtarın, muhataba olan borcunu ödenmemesi üzerine banka teminat mektubuna istinaden muhataba yapacağı ödemelerin sorunsuz bir şekilde rücu edilebilmesi için lehtar ile aralarında bazı sözleşmeler yapmaktadır. Söz konusu bu sözleşmeler gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarında “kontrgaranti sözleşmeleri” olarak adlandırılmaktadır.

Bu çalışmamızda öncelikli olarak banka teminat mektubu kavramı, tarafları, hukuki niteliği vs. üzerinde akabinde kontrgaranti sözleşmesi ya da ilişkisi üzerinde son olarak da bu ilişkinin rehnin paraya çevrilmesindeki önemi ve uygulaması üzerinde duracağız.

II.BANKA TEMİNAT MEKTUBU

Ticaret hayatında, mal satan veya hizmet sunan kişiler, satmış olduğu veya yerine getirmiş olduğu hizmetin bedelini nakden ve peşin almasının yanında vadeye bağlı olarak da alabilmektedirler[1]. Hizmet sunan ya da mal satan kişiler alacağını vadeye bağlı olarak alması halinde bu alacağına karşılık olarak kendisine birtakım teminatlar verilmesi talebinde bulunmaktadırlar[2].

Bu noktada banka teminat mektupları önem kazanmaktadır. Çünkü, banka teminat mektupları borçlunun yani lehtarın rızası veya mahkeme kararı aranmaksızın muhatabın ilk yazılı talebi üzerine banka tarafından derhal ve gecikmeksizin ödeme taahhütlerini içerdiği, masrafsız ve hızlı bir şekilde paraya çevrildiği için uygulamada sıklıkla tercih edilmektedir[3].

Buradan hareketle; banka teminat mektubu, bankanın,  lehtar ile muhatap arasındaki borç ilişkisinde lehtarın ödeme gücünü garanti etmesi ve lehtar muhataba olan borcunu ödememesi halinde lehtarın borcunu ödeme garanti etmiş olduğu bir sözleşme olarak tanımlanabilir[4].

Yargıtay da 15.10.1985 tarihli bir kararında[5], banka teminat mektubunun garanti sözleşmesi mahiyetinde olduğuna dikkate çekerek banka teminat mektubunu şu şekilde tanımlamıştır: “garanti sözleşmesi; feri nitelikte olmayan öyel bir sözleşmedir ki, garanti vren, garanti alandan bir ivaz elde etmek için değil, fakat onu bir teşebbüs veya iş yapmaya yöneltmek amacıyla bağımsız olarak sözkonusu teşebbüs veya işin tehlikelerini kısmen veya tamamen üzerine almak demektir

Banka teminat mektubu ile, banka, lehtarın muhataba olan borcunu hiç ya da gereği gibi ödememesi riskini garanti altına almaktadır. Buradaki risk genelde lehtarın muhataba olan borcunu ödememesi şeklinde tezahür etmektedir[6].

III.BANKA TEMİNAT MEKTUPLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Banka teminat mektubunun hukuki niteliği öğretide tartışmalıdır[7]. Öğretide, genel olarak, banka teminat mektuplarının hukuki niteliği itibarıyla, kefalet, garanti, karma sözleşme ya da sui generis sözleşme olduğu yönünde görüşleri ileri sürülmektedir[8].

Ancak, öğretide, banka teminat mektuplarının hukuki nitelik itibarıyla garanti sözleşmesi olduğu genel olarak kabul görmektedir[9]. Bu görüşü savunanlara göre, banka teminat mektupları, TBK m. 128 de düzenlenen üçüncü kişinin fiilini üstlenme mahiyetinde olduğundan garanti sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir. Bahsi geçen, TBK m. 128 hükmü aynen şöyledir: “Üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilir.” Bu yasal düzenlemeden ve banka teminat mektubunun tanımından yola çıkarak ifade etmek gerekirse, banka, banka teminat mektubu ile üçüncü kişi konumunda olan lehtarın borç ilişkisinden kaynaklanan edimi ifa etmemesi halinde veya teminat mektubunda belirtilen risklerin gerçekleşmesi halinde, muhatabın uğrayacağı zararları taahhüt etmektedir[10] . Bu yüzden banka teminat mektupları garanti sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.

Aynı şekilde, öğretide, banka teminat mektuplarında yer alan, “borçlunun rızası, mahkemenin kararı ve ayrıca protesto çekmeye” gerek olmaksızın ödemede taahhüdünü kayıtları banka teminat mektubunu garanti sözleşmesine yakınlaştırmakta olduğu ifade edilmektedir[11].

Nitekim, Yargıtay da, 1967 ve 1969 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında banka teminat mektubunun hukuki niteliği itibarıyla garanti sözleşmesi olduğuna dikkat çekmiştir[12]. Ve yine, Yargıtay’ın çeşitli dairelerinin de yerleşik içtihatlarında banka teminat mektubu kurumunun, hukuki niteliği itibarıyla üçüncü kişinin fiilini üstlenme mahiyetinde olduğu için garanti sözleşmesi niteliğinde olduğuna dikkat çekmiştir. Söz konusu kararlardan birisi[13] özetle şöyledir: “…Teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir. Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, (doktrinde tartışmalar mevcut olmakla birlikte) esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. 11.06.1969 Tarih 1969-4 Esas-1969-6 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da teminat mektubunun mahiyeti itibariyle BK’nın 110. maddesinde sözü edilen üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamasında da teminat mektubunun BK’nın 110. maddesi çerçevesinde bir garanti sözleşmesi olduğu yönü benimsenmiştir…”

Bununla birlikte, banka teminat mektubu ile bankanın sorumluluğu başka bir sözleşmenin varlığına ve geçerliliğine bağlı değildir[14]. Bu yönüyle banka teminat mektupları ile fer’i değil asli borç olduğu ortaya çıkmaktadır[15].

Son olarak ifade etmek gerekir ki, banka teminat mektupları verildiği anda gayri-nakdi kredi niteliğinde olup; ne zaman ki, lehtar, borç ilişkisi kapsamında muhataba olan borcunu yerine getirmeyip; banka, banka teminat mektubuna istinaden muhataba bir ödemede bulunursa işte o zaman nakdi krediye dönüşecektir[16].

IV.BANKA TEMİNAT MEKTUBUNUN TARAFLARI

Banka teminat mektubu esasında üçlü bir ilişkiyi oluşturmaktadır[17]. Banka teminat mektubunun ilişkisinin kurulmasında önce lehtar ve muhatap arasında bir temel ilişki bulunmalıdır. Bu temel ilişkiye binaen alacaklının yani muhatabın talebi üzerine, borçlu(lehtar) bankadan, kendisinin ediminin garanti altına alınmasını talep eder[18]. Bunun üzerine, bankada teminat mektubunu vermekle üçlü bir ilişki meydana gelmektedir. Bu üçlü ilişkinin aktörleri, lehtar, muhtap(garanti alan) ve bankadır(garanti veren).

Lehtar, lehine teminat mektubu verilen; edim yükümlülüğü banka tarafından güvence altına alınan kişidir[19]. Diğer bir ifade ile, lehtar, müşterisi olduğu bankaya müracaat edip; kendisi lehine güvence verilmesini; muhtemel bir durumda alacaklısının zararını karşılanmasını bankadan talep eden ve temel borç ilişkisinin tarafıdır[20].

Muhatap, kendisine garanti verilen kişiye denilmektedir[21]. Diğer bir ifade ile, kendisine teminat verilen ve temel ilişkide alacaklı olan kişiye muhatap denir[22].

Buna karşılık, bankalar ise banka teminat mektubu ile asıl borç ilişkisinde lehtarın yani borçlunun borcunu tam ve gereği gibi yerine getirmediği takdirde muhataba ödemede bulunacak olan tüzelkişilerdir.

Nitekim Yargıtay’da konuya dair bir kararında[23], banka teminat mektubunun üçlü bir ilişkiye dayanmış olduğunu vurgulamıştır. Söz konusu kararın ilgili kısmı şöyledir: “Teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir. Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, (doktrinde tartışmalar mevcut olmakla birlikte) esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir”.

Görüldüğü üzere, banka teminat mektubu kurumu ile özünde lehtar, muhatap ve bankadan oluşan üçlü bir ilişkiyi bünyesinde barındırmaktadır.

V.KONTRGARANTİ İLİŞKİSİ

Lehtar, bankalardan, temel borç ilişkisi kapsamından muhataba olan borcunu hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi halinde muhatabın ortaya çıkan zararlarını karşılayacağı veya diğer bir ifadeyle muhataba olan borcunu teminat altına alınmasını içeren, muhataba hitaben banka teminat mektubu verilmesi talebinde bulunması üzerine banka da vereceği banka teminat mektubuna karşılık lehtardan bir güvence beklemekte hatta güvence alınması halinde banka teminat mektubunu vermektedir[24].

İşte, lehtarın, banka teminat mektubu verilmesi için bankaya vermiş olduğu teminatlar sonucunda banka ve lehtar arasında yeni bir hukuki ilişki ortaya çıkmaktadır[25]. Banka ve lehtar arasında ortaya çıkan ilişkinin adı ise “kontrgaranti “ olarak adlandırılmaktadır[26].

Banka, kontrgaranti ilişkisi sayesinde muhataba banka teminat mektubu aracılığı ile ödemede bulunması halinde ödemiş olduğu bu miktarı kendi müşterisinden yani lehtardan tahsil edilebilmesinin hukuki altyapısını oluşturmak ve banka teminat mektubu ile üstlenmiş olduğu riskleri güvence altına almaktadır[27].

Buna göre; kontrgaranti sözleşmesi banka teminat mektubunu ödemek zorunda kalan bankanın rücu ilişkisini düzenleyen sözleşmedir[28].

Kontrgaranti sözleşmesinin banka ve kontrgaran olmak üzere iki tarafı bulunmaktadır. Muhataba banka teminat mektubuna binaen ödeme bulunan bankanın ödemiş olduğu tutarı ödeyeceğine dair güvencede bulunan ve ödemenin gerçekleşmesi halinde bankanın talebi üzerine söz konusu tutarı ödeyen kişiye kontrgaran denilmektedir[29].

Banka, banka teminat mektubu kapsamında muhataba yapmış olduğu ödemiş olduğu meblağı lehtar ile aralarındaki kontrgaranti sözleşmesine istinaden rücu edebilecektir[30].

Görüldüğü üzere; kontrgaranti sözleşmesi, lehtarın, bankadan muhataba temel borç ilişkisi kapsamında olan borcuna garanti anlamında vermesini talep etmiş olduğu banka teminat mektubuna karşılık olarak bankaya karşı verecek olan teminatı ve rücu ilişkisini düzenleyen bir sözleşmedir.

VI.KONTRGARANTİ İLİŞKİSİNİN REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİPTEKİ UYGULAMASI VE ÖNEMİ

Kontrgaranti ilişkisi veya sözleşmesi rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip bakımdan uygulamada çok büyük bir önemi haizdir. Nitekim, bu konu Yargıtay’ın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler bakımdan temyizen inceleme sonucunda vermiş olduğu birçok kararına konu olmuştur.

Yargıtay’ın konu ile ilgili olarak vermiş olduğu yerleşik kararlarında[31], banka teminat mektubu ile belirli rizikolar garanti altına alınmakta ve riziko gerçekleşmiş olması halinde, rizikonun gerçekleşmiş olduğu muhatap tarafından yazılı olarak bankaya bildirilmiş olması halinde bankanın hiçbir araştırma yapmaksızın muhataba ödeme yapmayı kabul etmiş olduğu, buna yanında banka,  hiçbir araştırma yapmaksızın muhataba ödeme yapmayı taahhüt etmiş olmasına karşılık lehtara kontrgaranti imzalatmakta olduğunu, uygulamadaki adı kontrgaranti olan bu belgenin bankanın açtığı gayri-nakdi kredi nedeniyle müşterisinden almış olduğu bir tür taahhütname olduğu, banka ödediği teminat mektubu bedelini rücu etmesinin teminatı olarak bu taahhüt işlemini yaptırdığı gibi, teminat mektubu iade edilmedikçe dilediği zaman kontrgarandan (lehtardan) her türlü kabul edebileceği nakit, menkul rehni, gayri menkul ipoteği, teminat mektubu vermesini de isteyebileceğini, hatta bankanın kontrgaranti sözleşmesine istinaden mahkemeden ek teminat olarak ipotek tesis edilmesini talep edebileceğini, ve yine lehdarın kredi riskinin artması, isteğe rağmen teminat mektuplarının lehtar tarafından iadesinin sağlanmaması, lehtarın durumu hakkında şüpheye düşülmesi, lehtarın mali durumunun sarsılmış gözükmesi, uzun süre geçmesine rağmen teminat mektuplarının iade edilmemesi gibi nedenlerle veya hiçbir neden göstermeksizin banka kontrgarantinin kendilerine verdiği hakka dayanarak bankaca verilen müşteri mektupları tutarının, kontrgaran’dan veya kontrgarantiyi imzalayan müteselsil borçlu ve kefillerden henüz nakde çevrilmeyen mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesini isteyebileceğini, bu isteğin rizikonun doğması veya teminat mektubunun paraya çevrilip çevrilmesi ile ilgili olmadığı, isteğin tamamen kontrgaranti ilişkisine dayanmış olduğu belirtilmektedir.

Bunun yanında, söz konusu Yargıtay kararlarında, uygulamada bankaların lehtar lehine kullandırmış olduğu veya kullandıracak olan gayri nakdi kredilerinin, rehin veya ipotek akit tablosunda ipoteğin banka tarafından verilmiş ve verilecek teminat mektuplarının kontrgarantilerinin de teminatını oluşturduğunu belirtmekle olduğunu, böyle bir kayıt için uygulamada ayrı bir kontrgaranti veya kredi taahhütnamesi düzenleme yerine bunların hükümlerinin ipotek akit tablosuna yazıldığı da görülmekte olduğunu, bu hükümlerinde geçerli olduğunu belirtilmektedir.

Aynı Yargıtay kararlarında, bankaların nakdi veya gayri nakdi kredilerinin en büyük güvencesinin ipotek oluşturmuş olduğunu, ipotekle güvence altına alınan alacağın yani borcun ödenmemesi üzerine bankanın başlatacağı ipoteğin paraya çevrilmesiyle yoluyla takipte alacaklı bankanın henüz mer’i olan yani paraya çevrilmemiş olan banka teminat mektubu bedellerinin depo edilmesini isteyebileceğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ipoteğe konu taşınmazın satışı sonucunda limit dahilinde artan bedellerin davacı bankanın hesabında depo edileceğini, diğer bir ifade ile bankanın taşınmaz satışından sonra limit üzerindeki para üzerinde ipoteğinin devam edeceğini, ancak bankanın paraya çevrilmemiş olan banka teminat mektubu bedelleri için lehtar hakkında genel haciz yoluyla takip yapamayacağını, dolasıyla da borçlu-lehtarın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde alacaklı-bankanın henüz paraya çevrilmemiş olan banka teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talepleri hakkında takip iptali amacıyla şikayet yoluna başvuramayacağını belirtmektedir.

VII.SONUÇ

Banka teminat mektubu, bankanın,  lehtar ile muhtap arasındaki borç ilişkisinde lehtarın ödeme gücünü garanti etmesi ve lehtar muhataba olan borcunu ödememesi halinde lehtarın borcunu ödeme garanti etmiş olduğu bir sözleşmedir. Banka teminat mektubu ile banka, lehtarın temel borç ilişkisinde muhataba olan borcunu tam ve gereğini gibi yerine getirmemesi halinde veya teminat mektubunda yer alan risklerin gerçekleşmiş olması halinde muhatabın ortaya çıkan zararlarını tazmin etmektedir.

Ancak, banka, lehtarın, muhataba karşı edim yükümlülüğünü banka teminat mektubu ile garanti altına alırken; kendisinin banka teminat mektubuna istinaden muhtemel bir şekilde muhataba yapacağı bir ödemeyi teminat altına almak veya daha açık bir ifade ile bankanın teminat mektubuna istinaden muhataba ödeyeceği meblağın lehtardan tahsilini güvence altına almak amacıyla lehtardan teminat almaktadır. Bu şekilde, bankanın, lehtardan almış olduğu teminatlar sonucunda ortaya çıkan ilişkiye “kontrgaranti” denilmektedir.

Eğer, banka, lehtarın temel borç ilişkisinde muhataba karşı üstlenmiş olduğu edim yükümlülüğünü tam ve gereği gibi yerine getirmemesi ya da teminat mektubunda yer alan risklerin gerçekleşmesi halinde muhataba banka teminat mektubuna istinaden ödemiş olduğu meblağı lehtar ile aralarındaki kontrgaranti ilişkisine binaen rücuan tazmin edebilecektir.

Bununla birlikte, kontrgaranti ilişkisi yukarıda da izah ettiğimiz üzere rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler bakımından gerek teorik açıdan gerekse uygulama açısından büyük bir önem arz etmektedir.

[1] Başara, İ. (2009), “Banka Teminat Mektuplarının Hukuki Niteliği”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı:83, s. 303.

[2] Başara, s. 302.

[3] Başara, s. 302.

[4] Koç, H.(2020),  “Hukuki Açıdan Banka Teminat Mektupları”,  Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:69, Sayı: 2, s. 570; Benzer tanımlar için bkz: Songur D.G.; Ceylan, Ç.( 2014), “Banka Teminat Mektubu – Hukuki Niteliği ve Çeşitleri”, Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:4, s. 150-152; Başara, s.303.

[5] Yargıtay 11. HD., 15.10.1985 K.T., 1985/4169 E., 1985/5413 K., (Koç, s.570).

[6] Koç, s.570

[7] Tartışmalar için bkz: Koç, s.571-574; Başara, s.307.

[8] Bu görüşler hakkında detaylı bilgi için bkz: Koç, s. 571-574; Başara, s. 307-310.

[9] Koç, s.572; Başara, s.303.

[10] Başara, s. 308-309; Koç, s.572-573.

[11] Başara, s.309.

[12] Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E. 1966/16 K. 1967/7 T. 13.12.1967; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E. 1969/4 K. 1969/6 T. 11.06.1969: Koç, s.572; Başara, s. 310-312.

[13] Yargıtay 11. HD., 10.11.2015 K.T., 2014/16685 E., 2015/11819 K.; Benzer kararlar için bkz: Yargıtay 11. HD., 02.06.2021 K.T., 2019/2256 E., 2021/4700 K., https://karararama.yargitay.gov.tr/, Erişim Tarihi: 02.09.2023.

[14] Koç, s. 571.

[15] Koç, s.571.

[16] Koç, s.574.

[17] Koç, s.574.

[18] Koç, s. 574.

[19] Koç, s. 574-575.; Başara, s. 302; Yılmaz, S. S. (2022). “Banka Teminat Mektuplarında Teminat İlişkisinin Kurulması”,  Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Cilt:5, Sayı:2, s. 25.

[20] Koç, s. 575;

[21] Başara, s. 302; Yılmaz, s.24.

[22] Koç, s.575.

[23] Yargıtay 11. HD., 10.11.2015 K.T., 2014/16685 E., 2015/11819 K., https://karararama.yargitay.gov.tr/, Erişim Tarihi: 02.09.2023.

 

[24] Yener Coşkun, H.(2012), Banka Teminat Mektuplarında İlgililerin Hak ve Borçları. Vedat Yayıncılık, İstanbul, s. 214(Naklen, Koç, s. 580).

[25] Koç, s. 580.

[26] Yener Coşkun, s.214(Naklen, Koç, s. 580).

[27] Yılmaz, s.25.

[28] Yılmaz, s.25.

[29] Yılmaz, s.26.

[30] Koç, s.588-589.

[31] Söz konusu kararlar için bkz: Yargıtay 12. HD., 23.05.2006 K.T., 2006/8819 E. ,  2006/10860 K.; Yargıtay 12. HD., 16/06/2008 K.T., 2008/9828 E. ,2008/12566 K.; Yargıtay 12. HD., 14.05.2007 K.T.,   2007/3811 E., 2007/9846 K.; Yargıtay 12. HD.,  18/04/2012 K.T., 2011/28262 E., 2012/13150 K.; Yargıtay 12. HD., 07.05.2009 K.T., 2009/1850 E.,2009/10114 K.; Yargıtay 12. HD., 13.04.2006 K.T., 2006/4992 E., 2006/7809 K.; Yargıtay HGK, 02.05.2007 K.T., 2007/12-241 E., 2007/239 K., https://karararama.yargitay.gov.tr/#, Erişim Tarihi: 02.09.2023.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir