GES’lerdeki Bedelsiz Enerji Satışı ve Vergisel Sorunlar

0

I.GİRİŞ

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde değişikliği 11.08.2022 tarihli resmi gazete de yayımlayarak yürürlüğe koydu.

Sanayicilerin gündeminde olan söz konusu yönetmelik değişikliği ile;

“tüketim amacıyla yenilenebilir enerji alanında yatırım yapan sanayicilerin tüketimlerini aşan elektrik üretimlerinin bedelsiz olarak alınacağı”

hakkında düzenleme yapılmıştır.

Bu yazımızda mezkûr düzenlemeye ilişkin mükelleflerin karşılaşabileceği sorunlar tartışılmıştır.

II.YAPILAN DÜZENLEME

Söz konusu yönetmelikte yapılan değişiklik aşağıdaki şekildedir.

“(16) 12/5/2019 tarihinden sonra yapılan başvurular neticesinde bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan kişilerin, ihtiyacının üzerinde satışa konu edilebilecek üretim miktarı, ilişkili tüketim tesisinin toplam elektrik enerjisi tüketimini geçemez. Bu miktarın üzerinde sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır. Bu fıkra hükmü, kurulu gücü 50 kW ve altındaki mesken abone grubundaki tüketim tesisleri ile ilişkilendirilen üretim tesisleri için uygulanmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.”

Bu düzenleyici işlem neticesinde; yapılacak bedelsiz elektrik enerjisi teslimlerini vergi kanunları yönünden sorunlar skalası ile karşı karşıya bırakmıştır.

III.KDV YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

KDV Kanunu 17/2.b maddesi ile bedelsiz verilen bir kısım mal teslimi ve hizmet ifaları istisna edilmiştir.

Söz konusu madde ile kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisna edilmiştir.

Buna göre, bedelsiz bir teslim veya hizmetin KDV’den istisna sayılabilmesi için teslim veya hizmetin bir kanuni düzenleme ile yani bir yasa hükmü ile bedelsiz verilmesinin zorunluluk arz etmesi gerekmektedir.

Böyle bir husus, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun  78.maddesi  ile düzenlenmiş ve baro menfaatlerini gözetme, temsil ve savunma hususunda avukatlara verilen işler ücretsiz görüleceği hüküm altına alınmıştır.

Keza, 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu 31.maddesi hükmü uyarınca da hususi hastanelere ruhsat kağıtlarında yazılan parasız yatak sayısı kadar her zaman parasız hasta kabul edilebileceği düzenlenmiştir.

Görüleceği üzere, örnek verilen kanunlarda bedelsiz bir hizmet verileceği açık olarak düzenlenmiştir.

Ancak yeni düzenlemeye kaynak teşkil eden ne 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ne de 5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda bu tür açık bir hüküm bulunmamaktadır.

Kamu idaresi her ne kadar düzenleyici bir işlemle böyle bir hüküm tesis etse de bize göre ilgili kanunlarda böyle bir hüküm bulunmadığından bedelsiz elektrik tesliminin KDV’den istisna olmayacağı bedelsiz teslim için emsal bedel tespit edilip KDV hesaplanması gerekmektedir.

Bu durum; mükellefleri GES’ten elde ettiği elektrik enerjisi gelirinden mahrum kalmasına ek olarak “elde etmediği bir rakam üzerinden haksız olarak KDV” ile karşı karşıya bırakacaktır.

III.KURUMLAR VERGİSİ ve GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN

Gelir Vergisi  Kanunun 1.maddesinde gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbi olduğu ve  gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu ifade edilmiştir. Aynı kanunun 37. Maddesinde ise her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazancın ticari kazancı oluşturduğu belirtilmiştir.

Ne gelir vergisi kanunun da ne de kurumlar vergisi kanunun da  mükelleflerin bedelsiz teslimde bulunması halinde bu tür teslimlerin kurum kazancına dahil edilip edilmeyeceği ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.

Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89.maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10.maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara

1) Yıllık toplamı beyan edilecek gelirin (o yıla ait kurum kazancının) % 5’ini (gelir vergisi mükellefleri için kalkınmada öncelikli yörelerde %10’unu) aşmamak üzere

2) Makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların

gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Söz konusu hüküm ile yapılan düzenleme bağış ve yardımlar hususunu düzenlese de bağış ve yardımlar da bir nevi bedelsiz bir teslim hüviyetindedir.

Bedelsiz elektrik enerjisi teslimi bağış ve yardım olarak sayılsa bile ne bedelsiz teslimin yapıldığı enerji dağıtım şirketi kanunun bağış yapılacak kurumlar arasında bulunmaktadır  ne de bağış makbuzu gibi düzenlenebilecek bir makbuz  bulunmamaktadır. Bu sebeple Kurumlar veya Gelir Vergisi matrahından indirilmesi mümkün olmayacaktır.

IV.DÜZENLEMENİN ANAYASA BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kamunun, müteşebbislerce yasalara uygun olarak yapılan yatırımlar sonucu üretilen ve ancak kamunun izin verdiği işletmelere (elektrik pazarlama şirketlerine) satılabilen bir emtiayı, düzenlemenin yapıldığı tarihten sonra artık bedelsiz alacağını bildirmesi anayasanın temel ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.

Aynı şekilde Kanun Koyucu vergi kanunlarını düzenlerken böyle bir hususun olabileceğine ihtimal vermemiş olmalı ki kamuya bedelsiz bir teslim için bir düzenlemeye yer vermemiştir.

V.SONUÇ

Yukarıda değinildiği üzere, gelecekte bu durumda bulunan mükelleflerin ek tarhiyatlarla karşılaşması haksız vergisel uygulamalara yol açabilir. Bu gibi sorunların önüne geçmek ve uygulamaya yön vermek adına Maliye Bakanlığı’nın bu hususta düzenleme yapması ve görüş beyan etmesi gerektiği kanaatindeyim.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir