Limited ve Anonim Şirketlerde Hisse Kavramı ve Hisse Devirlerinin Vergilendirilmesi

0

I.TANIM

Pay veya hisse kavramı şirketler bakımından şirketin sermayesine belirli bir katılma oranı temsil eder. Şirkette sermaye pay olan yatırımcı şirkete ortak olarak tanımlanır.

Ortaklık payı veya hissesi, sahibine ortaklık hakkı, yönetime katılma (oy) hakkı, kâr payı alma hakkı, bilgi alma hakkı gibi kanunla düzenlenmiş bir takım haklar sağlar.

Sermayeye katılım paylarını ifade ve temsil eden pay veya hisseler kanunda tanımlanan belgelere dönüştürüldüğünde kıymetli evrak halini alırlar.

II.LİMİTED ŞİRKETLERDE HİSSE KAVRAMI

Türk Ticaret Kanunu’nun Kavramlar başlıklı 135.maddesine “ortaklık payı”, şahıs şirketlerindeki ortaklık payını, anonim şirketteki payı, limited şirketteki esas sermaye payını, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketteki ortaklık payını ifade ettiği şeklinde tanımlanmıştır.

Türk Ticaret Kanunun 124.maddesinde anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi olarak sayılmıştır.

Aynı Kanunun 573.maddesinde limited şirketin esas sermayesi belirli olacak şekilde kurulabileceği, bu sermayenin “esas sermaye payları”nın toplamından oluşacağı hükme bağlanmıştır.

II.1.Limited Şirketlerde Kıymetli Evrak Niteliğinde Pay Senedi Çıkarılabilir mi?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 583.maddesinde ise “esas sermaye payları” düzenlenmiştir. Buna göre;

a) Şirket sözleşmesinde esas sermaye paylarının itibarî değerleri en az yirmibeş Türk Lirası olarak belirlenebileceği,

b) Şirketin durumunun iyileştirilmesi amacıyla bu değerin altına inilebileceği,

c) Esas sermaye paylarının itibarî değerlerinin farklı olabileceği ancak esas sermaye paylarının değerlerinin yirmibeş Türk Lirası veya bunun katları olmasının şart olduğu,

d) Esas sermaye paylarının itibarî değerden veya bu değeri aşan bir bedelle çıkarılabileceği

hükme bağlanmıştır.

Söz konusu bu düzenlemeye göre esas sermaye paylarının değerlerinin birbirinden farklı olması mümkündür ve bir ortak tarafından bir fazla esas sermaye payı edinilebilir.

Bu düzenlemeyle limited şirketlerde her bir esas sermaye payı için ayrı ayrı pay senedi çıkartılabileceği gibi birden fazla sermaye payını içeren pay senedi çıkarılması da mümkün hale gelmiştir.

Limited şirketlerde nama yazılı pay senedi çıkarılabilmesi için şirket sözleşmesinde hüküm bulunması şart koşulmamıştır. Bu konuda karar alma yetkisi müdür/müdürler kuruluna verilmiştir.

6102 sayılı TTK’nın 625.maddesi uyarınca nama yazılı pay senedi çıkarma yetkisi devredilemez yetkilerinden olmadığından karar alma yetkisi esas sözleşme ile şirket genel kuruluna bırakılması da mümkündür.

II.2.Limited Şirket Pay Senetlerinin Çıkarılması ve Devri

TTK’nun 593.maddesine göre esas sermaye payı, ortaklar arasındaki devirler de dâhil olmak üzere sadece aşağıdaki hükümler uyarınca devredilebilir ve miras yoluyla geçebilir.

Buna göre esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenir.

Pay senetlerinde ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin, ağırlaştırılmış veya bütün ortakları kapsayacak biçimde düzenlenmiş rekabet yasağının ve şirket sözleşmesinde öngörülmüş önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım haklarının, bu senetlerde açıkça belirtilmesi gereklidir.

TTK’nın 595.maddesine göre Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır.

Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.

Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.

Diğer taraftan şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.

Esas sermaye payının miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer.

III.ANONİM ŞİRKETLERDE HİSSE KAVRAMI

Yukarıda da ifade edildiği üzere Türk Ticaret Kanunu’nun Kavramlar başlıklı 135.maddesine göre “ortaklık payı”, anonim şirketteki payı ifade etmektedir.

TTK’nın 339.maddesinde esas sözleşmede pay senetlerinin nama veya hamiline yazılı olacakları; belirli paylara tanınan imtiyazlar; devir sınırlamalarının yazılı olacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 484.maddesine göre bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir.

TTK’nın 489.maddesine göre; hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılacak bildirimle hüküm ifade eder. Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirimde bulunulmaması hâlinde, hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar, bu Kanundan doğan paya bağlı haklarını gerekli bildirim yapılıncaya kadar kullanamaz.

Nama yazılı pay senetlerinin devri ise 490.maddede hükme bağlanmıştır. Madde düzenlemesine göre kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.

Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir; meğer ki devir, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşsin. Şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir. (TTK madde 491)

Diğer taraftan; Esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceğini öngörebilir. Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir. Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer. (TTK madde 492)

Devir için gerekli olan onay verilmediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmeleri hâlinde, bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhâl; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer. Şirket, onaylamaya ilişkin istemi, aldığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde reddetmemişse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır. (TTK madde 494)

Şirket, senede bağlanmamış pay ve nama yazılı pay senedi sahipleriyle, intifa hakkı sahiplerini, ad, soyad, unvan ve adresleriyle, pay defterine kaydeder. Payın usulüne uygun olarak devredildiği veya üzerinde intifa hakkı kurulduğu ispat edilmediği sürece, devralan ve intifa hakkı sahibi pay defterine yazılamaz. (TTK madde 499)

Şirket, kaydın yapıldığını pay senedine işaret eder. Şirketle ilişkilerde, sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimse pay sahibi ve intifa hakkı sahibi olarak kabul edilir. Merkezî Kayıt Kuruluşu tarafından kayden takibi yapılan nama yazılı paylara ilişkin Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri ile ilgili diğer düzenlemeler saklıdır. (TTK madde 499)

IV.HİSSE DEVİRLERİNDE VERGİ UYGULAMASI
IV.1.Gelir Vergisi Bakımından Konunun Değerlendirilmesi

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80.maddesi gereğince;

a) İvazsız olarak iktisap edilenler ile

b) Tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının

elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artış kazancı esaslarına göre vergilendirilir ve gelir vergisi hesaplanır.

Aynı Kanunun aynı maddesiyle ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar da değer artış kazancına tabi tutulmuştur.

Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67.maddesinde; tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul (BIST)’da işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan gelirler için yıllık beyanname verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

IV.2.Hisse Devirlerinde KDV Uygulaması

3065 sayılı KDV Kanununun 17/4-g maddesinde “döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi” teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Buradaki düzenlemeden maksat; Kanunun 1.maddesinde düzenlenen KDV’nin konusuna giren ticari ve zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyeti kapsamındaki teslimlerdir.

Diğer taraftan; ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazanç işlemleri esas itibariyle KDV konusu bakımından kavranmış olsa da bu tür işlemler geçici ve/veya arızi nitelikte olduğundan 3065 sayılı KDV Kanunun 1/1 maddesi uyarınca KDV’ye tabi tutulmayacaktır.

Kaynak:

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir