Türk Ceza Hukukunda Hayvan Haklarına Genel Bakış

0

I.GİRİŞ

Türk Ceza Hukuku, temel bakış açısı itibariyle “insana” odaklanmıştır. Bu bağlamda insan dışındaki her şeyi “mal” veya “eşya” olarak kabul eder.

Bu yazımızda hayvan hakları ve ilgili düzenlemeler genel bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir.

II.DEĞERLENDİRME

Türk Ceza Hukuku uygulamasının insan merkezli hayvan hakları anlamında yapılan bir takım düzenlemeler ile hayvan haklarından yana olumlu uygulama alanı geliştirilmiştir.

Bir canlı varlık olarak aslında hayvanların insanların sahip olduğu haklara yakın hakları bulunmaktadır. Hayvanların da tıpkı insanlar gibi yaşam hakkı, işkence görmeme hakkı gibi hayat kaynaklı hakları bulunmaktadır.

III.BİR CANLI VARLIK OLARAK HAYVAN

Türk Ceza Hukukumuzdaki bakış açısı genel olarak da tüm hukuki yapımızda bulunmaktadır. Bu bağlamda hukuk sistemimiz “insan” dışında her şeyi eşya olarak niteler ve insan dışındaki tüm unsurları mal varlığının konusuna dahil eder.

Bu çerçevede ekonomik değeri olan her şeyi insana hizmet eden, insanın sahip  olabileceği malvarlıkları olarak nitelemiştir.

Dolayısıyla; yaşayan hayvanlar da mal olarak sayılmış ve edinilebilen; üzerinde mülkiyet ve zilyetlik hakkı kurulabilen varlıklar olarak kabul edilmiştir. Buna göre zarar görmeleri halinde, sahiplerinin uğramış olduğu ekonomik kayıp nedeniyle “mal varlığı aleyhine işlenen suçlara” konu olmakta ve dava açılabilmektedir.

III.1.Sahipsiz Hayvanların Durumu

Peki sahibi olmayan, bir fatura ile alım satıma konu olmamış sahipsiz hayvanları koruma ihtiyacı nasıl giderilecektir. Kötü muameleye maruz kalan hayvanlar örneğin; evdeki sahipli kediden ya da ahırdaki sahipli inekten hukuken farklı muameleye mi tabi olacaktır?

Hukuk sistemimizde mezkur iki hayvan tipi arasında maalesef farklı bakış açısı ve farklı cezalar öngörülmüştür.

III.1.1.Sahipli Hayvanlar İçin Hukuki Durum

TCK 151/2 maddesine göre; “Haklı bir neden olmaksızın sahipli hayvanı öldüren , işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi mağdurun şikayeti üzerine dört aydan üç yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

Bu madde hükmünde sahip hayvanların durumu düzenlenmiş ve mal olarak değerlendirildiğinden bu nitelikteki hayvanlara karşı işlenen en suçlar MALA ZARAR VERME felsefesi kapsamında cezalandırılmıştır.

Sahipli hayvanlar can yahut hayat sahibi olarak kabul edilmediğinden hayvanın çekmiş olduğu işkence ya da eziyetten dolayı madde hükmünde ceza öngörülmemiştir.

Bu doğrultuda; hayvan sahibinin mamelek zararının giderilmesi halinde şikâyetten vazgeçmek suretiyle devam eden dava da düşebilmektedir. Başka bir ifadeyle; savcılığın re’sen soruşturma açma ya da şikâyetten vazgeçildiği halde davaya devam etme yetkisi bulunmamakta; ceza yargılaması olduğu yerde durmaktadır.

III.1.2.Sahipsiz Hayvanlar İçin Hukuki Durum

Sahipsiz hayvanlar için Türk Ceza Kanununda bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nitelikteki hayvanlar 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile koruma kapsamına alınmıştır.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu bir ceza yasası olmayıp bir kabahatler çerçevesinde bir düzenledir.

Bu kanuni düzenlemeye göre sahipsiz hayvanlara yapılan kötü muamele ceza davası kapsamında mahkemelerde yargılanmamakta; idari para cezası ile cezalandırmaktadır.

Bunun yanı sıra sahipsiz hayvana karşı işlenen haksız fiil suç değil “kabahat”tir. Bu sebeple sabıka kaydına da işlenmemektedir.

IV.SONUÇ

Makale çalışmamızda hukuk sistemimizin hayvanlara bakış açısı kısaca değerlendirilmiş ve hukuk sistemimizin hayvanları sahipli ve sahipsiz olarak kabul ettiği yasal düzenlemelerle açıklanmaya çalışılmıştır.

Kaynakça:

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir